Ben gitmiyorum. Bu benim savaşım değil ve hiç olmadı. Ben yaşayayım
diye kaç kişi kendini feda etti bilmiyorum ama, ben gitmiyorum, gitmiyorum…
bugün de dediğim gibi, Afrika da su kalmamış bir gölde yuvarlanmaya çalışıp
serinlediğini düşünen bir hipopotam gibi hissetmekten sıkıldığım için, ben
gitmiyorum ve gitmeyeceğim.
Yorgunluğun vermiş olduğu saçmalamalar dünyansında, aklın
bile alamayacağını düşündüğün hayallerin içinden sıyrılmışken gitmek- anlamsız
koşuşturma boyutunda çalkalanmaktan başka bir duygu uyandırmayan bu dünyevi
bedende- karamsar bir çoçuğun kararsız bir çoçuğa hükmetmek istemesi gibi gün
ışığına hükmeden karanlık, ben gitmiyorum… havada kalmış anlamları arıyan
bizler, daha çok gökyüzünden inen yağmur tanelerinin çağpışmamasının bir nimet
olduğunu anlamayan bizler, kar tanesinin şeklini çizmeye çalışan bizler… ben
gitmiyorum.
Hala uzaylı istilasının bir film edasında gerçekleşmesini
bekleyen sizlerle aynı havayı teneffüs eden ben gitmek yerine kalmayı seçtim…