3.04.2015

İçten gelen-31

Uzun saçlarımı salmış yürüyordum karanlığı aydınlatan ay ışığı altında. Çok sessiz bir sokak, çok sessiz bir esinti. Sadece kendi ayak seslerimi duyabildiğim, ki o da düzensiz. Hafif ıslak yollarda ,1980 lerin gece bekçileri gibi volta atıyordum önüme çıkabilecek her türlü tehlikeye göğsümü siper etmiş bir durumda. Hani ne gelirse senden gelsin dersiniz ya en sevdiğiniz insanlara. İçten. Hani inanarak. O şekilde rahat yürüyordum gecenin 3 ünde. Bekçi gibi. Ay ışığının şöyle böyle aydınlatabildiği, kırmızısının daha çok siyah gibi gözüktüğü binaların arasında yürüyordum o gece. O gece her zamanki ben değildim. Yarın yapabileceğim hiçbir şey yokmuş gibi geleceğime yürüyordum. Emin ve yavaş adımlarda. Yarın hayatımın ilk günüymüş gibi yürümeye çalışıyordum öyle olmadığını bildiğim halde. Sarsıntıya yakılan bir ağıt gibiydi o gece kaldırımlarda ki ayak seslerim. Biraz ıslak olan o kaldırımlarda attığım her adım; mükemmel bir şarkıyı harcamanın en iyi yoluydu o gece. Yarın yapabileceğin hiçbir şeyin olmadığı bir gecede; hafif ıslak, karanlıktan dolayı kırmızısını siyaha benzettiğin binaların olduğu bir sokakta, sadece sarı ışık altından geçerken görebildiğin, her kapı eşiğinin oradan biri çıkabilir mi korkusunu yaşamadığın, artık şu köşeden dönsem eve gidişi 5 dakika daha kısaltabilir miyim diye sormadığım o gecede...
O gecede yürüyordum. Sadece kendime yürüyordum. Tüm geçmişimi geride bırakmış bir şekilde, kuş gibi hafif, rüzgar gibi özgür yürüyordum o gece.
Aldığım her nefesi ciğerlerimin her bronşunda hissediyor, attığım tüm adımları beynimin  her nöronunda algılıyordum o gece. 
Ben o ilk adımımı 10. ayımda değilde şimdi atıyormuşum. O gece. Sabahın 3 ünde. Güneşin doğmasına az bir zaman kalmışken. Daha doğrusu gecenin yeniden gelmesine çok uzun bir zaman dilimi varken yürüyordum o gece.
Kafamın içinde kısık sesle çalan o şarkılar eşliğinde yürüyordum ben. O gece. Bilmem kaçıncı şarkının bilmem kaçıncı nakaratında yürüyordum.
Antonia Banderas'tan Desperado çalarken kafamın içinde sürüklüyordum bacaklarımı dikine kaldırımların.
Ben senini gibi her gece yürüdüğümü düşünmeyip, gerçekten yürüdüğümü anladım o gece.
Bencilce gelecek ama ben yürüyordum sadece o gece. Geri kalan her kesin süründüğü o gece, ben sana doğru yürüyordum o gece. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

cem ben. arada sırada karalıyorum sadece.