13.12.2013

İçten Gelen-20

Yalnızlığın  beni alıp götürdüğü zamanların en derinliğindeyken paylaştığın hissiyattı kendime söylediklerim. Haklı olmanın her hangi bir anlamı olmadığı zaman diliminde, başkasına da anlatamadığım büyük korku planları içerisinde kaybolmuştum bu gece. Bu gece, havanın soğukluğunu sadece tenimde değil, beynimde ki her bir neronda, farklı farklı köprüler kurulmuşken hissettim. Bu gece, soğuk sadece yorgunluğum değil, pişmanlığımsa hiç değil. Bu gece ne olabilir ki derken anladım ben  çaydanlığın altında su yokken onu kaynatmaya çalıştığımı.
Eski zaman dilimlerinde ki gibi bir saygı ortamının yaratılması için gerekli kelimeleri kafamda toplamaya çalışırken anladım ben karnımın açlığa yenik düştüğünü. Ama bu gece.
Bu gece, önümdeki her bir çöp torbasına tekme atmaya çalışırken bulduğumda kendimi; köşeden dönmeye  çalışan bir tırın, köşenin başında görmediği motosikletli kişiyi öldürmesini gördüm.  Alev alan zihnimde, tekrar ve tekrar.
Bu gece gördüm ben, buz dolabında kokmaya yüz tutmuş bir marul demetinin ne kadar da çirkin olabileceğini. Bu gece atladım 100 metreden: Bir kedinin  dört ayak üzerine düşmeyi bildiği hissiyatı yaşatmak için bu yorgun vücuda.
Bu gece yalnızlık yaşattım ben, sağa ayırmaya çalışırken kendi bildiğini okumaya çalışan tek saç teline.
Bu gece hissettirdim  çıplak ayaklarıma çorap giymenin önemini.
Bu gece fark ettirdim kendime, artık bu ülkede istediğin zaman istediğin yerde olunamayacağını.
Koşmadım ben bu gece kimsenin önünden,  rüzgarımla onları sarsmamak için.
Almadım bu gece, alacağımda yoktu zaten satılan en ucuz hayatları.
Anlamadım ben bu gece anlayamadığım bir çok hayatı.
Ağzımda parçalanmaya yüz tutmuş bir kurabiyenin ıslaklığını anladım ben bu gece, lunaparkta gecenin karanlığına aldırmadan, bir daha hiç gelemeyecekmiş gibi oynayan bir çocuğun duyduğu hissiyatı anlamlandırmaya çalışırken anladım ben bu gece, bu gece, hayata dair anlam katamadığım bir çok duygumu anlamlandırdım ben, anlamlandıramadığım kadar. Ama ben bu geceyi bir o kadar da anlamlandıramadım, alıp benden götürülenleri anlamlandırabildiğim kadar. Çocukluğumu, gençliğimi ve şimdiyi anlamlandırmaya çalışırken kayboldum ben bu  gece.
bu gece, yazılanlardan bir anlam çıkarmaya çalışan seni bilmediğim kadar anlamadım ben. Bu gece, evet ve hayrın ne kadar boş olduğunu anladığım kadar anlamadım sisin görme yetimizi geçici yavaşlattığını.
Bu gece...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

cem ben. arada sırada karalıyorum sadece.